Wednesday, February 24, 2010

Kelliğin dayanılmaz cazibesi

Kimse çekmedi keller kadar...
işlek yolda ot bitmez veya cevher olan yerde ot bitmezmiş gibi sozlerle yıllarca kendilerini avuttular...
Kelaynak kuşuyla özdeştirildiler...
"şşşşşt keel, imana gel" şeklinde ki seslenişleri sineye çekmek zorunda kaldılar...


"dökülünce saç teel teeeeel insana derler keel keeeeeel"
Şeklinde sözler dizildi adlarına...

Tarama özürlü esprisiyle hep içiçe yaşamak zorunda kaldılar...
Ya şampuan reklamlarına ne demeli? Ahenkle danseden saçlar...

Bir de bu adamların karşısına geçip ayna karşısında saç tarar gibi yapan adamlar vardır; kahrederler karşısındakini, imrendirirler...

Dekolteyi kafasında tercih eden erkekleri genel anlamda kel olarak adlandırıyoruz. Aşırı saç dökülmesi yaşayan kişiler genellikle saçlarını kazitarak yada Esat Kıratlıoğlu trendini takip ederek dertlerine derman bulurlar. Bence kelliğin en mantıklı çözümü, saçları kazıtmak. Bazı kişilere yakışıyor. Hatta saçlı düşünemediğim kişiler de oluyor. Bu kategoriye giren bir tanıdığım var. Kendisi kellik pek yakisir. Çok sevimlidir, extra özellik olarak kendisinde naçizane bir göbekte mevcut olup, her seferinde kendisini rejim yapması gerektiği hususunda uyarıyorum. Nitekim istemem arkadaşımın hem kel hem fodul ünvanını göğüslemesini!

Belki kendisini çok sevmemden kaynaklanıyor; kelliği ona çok yakıştırıyorum. Güzel bir yüzü var ve saçları olmadığı için yüzünün güzelliği daha ön plana çıkıyor. Kellere sahip çıkalım, onları dertleriyle başbaşa bırakmayalım derim ben... Babam da keldir benim, iyi tanırım kelleri...

Keller çok sosyaldir... İnsan ilişkileri iyidir... Toplumdan kendilerini soyutlayıp, hayata küsmezler... Yarına karşı hep umut dolu olur keller... Hayal güçlerini çoğunlukla saçlı hallerini hayal etmekle harcarlar...

Bu kel arkadaşlar dertlerini, sorunlarını paylaşabilmek için kendilerini yandaş, dert ortağı arar dururlar. Bıkmadan, usanmadan, yılmadan... Zaman zaman bu durumu kendisine sorun edenler de yok değildir. Kabullenemezler bu durumu, tıptan mucizeler yaratmasını beklerler ama...

Kellik kadar kel arkadaşı olmak da zor iştir. "Bizim başımız kel mi?" sorusunu bu kişilerin yanında olabildiğince kullanmamaya özen gösterilmelidir.
Diyeceksiniz ki şimdi kel alaka...
Keller hassastır, kırılgandır... Kırmamak lazım, incitmemek lazım...

Bir rivayete göre fazla testosteron dan kaynaklandığıda söylenir kelliğin...Bu nedenle keller daha seksi oluyorlarmış. Eeeeeee artık orasını bilemicem, kel kocası yada sevglisi olanlar daha iyi bilir.

Kellik esasında çoğunlukla dezavantajlı olan bir durumdur. Bu güne kadar şahsen bir avantajını görmedim, duymadım... Mesala kellere berberde indirim yapılması gerekir kanımca. Herhalde onlara göre de böyledir. Berber işini normal insanlardan daha çabuk bitirir çünkü. Hal böyleyken neden aynı parayı ister? Bu durumda alternatif bir çözüm üretmek gerekir:
Kellere göre özel bir tarife yapılmalı!

Hiç kelleri koruyan, kollayan oldu mu bugüne kadar, kendi kader arkadaşlarından başka?
Ben yazdım, artık gerisi kellerin ve berberlerin arasında... Ona da ben çözüm bulacak değilim ya? Hem elçiye zeval olmaz.

Nurhan Demirel

0 yorum: