Thursday, June 28, 2012

Moda tasarımcısı nasıl olunur?

Sevgili okur, bu hafta size Dünyaca ünlü moda okulu ESMOD’dan bahsetmek istiyorum. ESMOD, Dünya’da moda sektörüne yön veren çok köklü ve saygın bir okul. 170 yıllık bir geçmişi var ve Dünya genelinde 14 ülkede, 20 şubesi ile moda sektörüne profesyoneller yetiştiriyor. ESMOD (Ecole Superieure des Arts et des Techniques de la Mode) 1841 yılında, III. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugénie’nin özel terzisi Alexis Guerre-Lavigne tarafından Paris ‘te kurulmuş. Dünya’nın en eski moda tasarım okulu olarak biliniyor. ESMOD’un kurucusu Alexis Guerre-Lavigne aynı zamanda mezura ve prova mankenin de mucidi. O zamanlarda terzi yetiştirmede atölyedeki çıraklık eğitimi dışında farklı bir sistem uygulanmıyormuş. Zanaatkarlar göz kararı ölçü alıp, giysileri kendi el becerilerine göre dikiyorlarmış. ESMOD’un eğitim metodları sayesinde , sadece sezgilerine dayanarak üretim yapmakta olan zanaatkarlar, çizim tekniklerini ve sayısal verileri kullanarak kreasyonlarına daha net şekiller vermeye başlamışlar. İşte o gün bu gündür ESMOD moda okulları Dünya’nın en iyi tasarımcılarını yetiştiriyor. ESMOD’un İstanbul’da şube açması da İstanbul’un moda başkenti olabilirliğinin konuşulduğu şu günlerde oldukça isabetli bir girişim oldu diyebilirim.  Bu hafta ki röportaj konuğum ESMOD İstanbul’un kurucusu Nadine Massoud Bernheim ile Türkiye’de ve Dünya’da moda endüstrisini ve İstanbul’un moda başkenti olup olamayacağını Fransızca, İngilizce ve Türkçe olarak 3 dilde yaptığımız röportajda konuştuk…

Nadine Massaud Bernheim

Nadine Massoud Bernheim kimdir? ESMOD İstanbul’un kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
1987 yılında Paris Sorbonne Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldum. 24 sene boyunca ekonomi ve finans eğitimi aldığım için bankacılık sektöründe çalıştım. 1998 yılında annem ESMOD Lübnan’da Beyrut şubesini kurdu. Bu okulla ve eğitim programları ile yakından ilgilendim. Öğrencilerin gelişimi yakından takip etme fırsatım oldu. Bu süreçte bankacılık sektörü bana oldukça sıkıcı gelmeye başladı ve Ocak 2009′da Paris ESMOD’un başkanı ile tanıştım. Bu görüşmeden sonra moda sektörünün içinde yer almaya karar verdim. ESMOD International’la görüşmeler yaptıktan sonra Mısır ve Türkiye pazarı ile ilgili ön araştırma yaptım ve ESMOD’u İstanbul’da kurmaya karar verdim.

Neden İstanbul?
Türkiye Dünya moda sektörü için oldukça önemli bir konuma sahip. Türkiye’de hammadde var, fason üretim var ancak Dünya standartlarında tasarımlar üretilmiyor. İstanbul’da büyük potansiyel görüyorum. Bu yüzden İstanbul’u tercih ettim.
Un var, şeker var, yumurta, vanilya var ama kek yapamıyoruz öyleyse…
Evet. Türkiye’de kumaş ve deri gibi en önemli materyaller var ama bu materyaller tasarıma dönüşmeyince sıkıntı oluyor.
-Sadece eğitim değil, iş garantisi de veriyorlar-
Türkiye’de neler yapmayı hedefliyorsunuz?
İstanbul’da Dünya’nın en iyi okulu ESMOD’u hayata geçirmek için bulunuyorum. Bu okulda Dünya’nın en iyi tasarımcılarının yetişmesini arzu ediyorum. ESMOD olarak biz, sadece eğitim vermiyoruz. İş garantisi de veriyoruz. Dünya’daki bir çok ünlü markanın baş tasarımcısı ve yönetim kadrosu ESMOD mezunlarından oluşuyor.

ESMOD okullarında eğitim almış Türk tasarımcılar da var mı?
Elbette. Ece EGE (Dice Kayek), Asli Tunca, Deniz Yıldırım (Deno Butik Izmir), Eda Arar (Dice Kayek – Paris ), Rojin Aslı Polat, Selen Ensari, Yeşim Chambrey (Paris’te butiği var), Neslihan Yargıcı, Huban Aysem Gülçur (Posta Gazetesi), Zeynep Sönmez (VAKKO’da çalıştıktan sonra IDA design ödülü kazandı) ve Enrico Mehmet Gülle bizden eğitim almış tasarımcılardan bazıları…

Uluslararası tasarımcılardan kimler var?
Uluslararasi tasarimcilar arasinda Catherine Malandrino, Fifi Chachnil İç Giyim, Dany Atrache gelinlik, Franck Sorbier, GunhildNygaard, Vincent Mac Doom, Sébastien Meunier, Jianghong Li, Cinq Février, Nicolas Fafiotte, Lyon Haute Couture, Eric Bergere,Olivier Schetrit, José Gayegos – first famed Brazilian Fashion Designer, Christophe Decarnin- Balmain Paris’i sayabiliriz.

Bugün ESMOD mezunlarının çalıştığı büyük gruplardan örnekler verebilir misiniz?
Balmain, Christian Dior Couture, Givenchy, HM, Hermes, Kenzo, Louis Vuitton, Nike, Vanesaa Bruno, Ralph Lauren, Jacadi ve Rick Owens’ı sayabilirim.
Mezunlarınızın tümü ESMOD’daki eğitimleri sona erdikten sonra çalışma hayatlarına moda tasarımcısı olarak mı devam ediyorlar?
Mezunlar sektörün farklı iş dallarında kendilerine iş imkanı bulabiliyorlar.
Mezunlarımızın;
%69’u tasarımcı olarak ve tasarım ekiplerinde çalışıyor.
%15’i satış pazarlama departmanlarında,
%8’i üretim departmanlarında,
%4’ü  satın alma departmanlarında,
%2’si iletişim departmanlarında,
%2’si ise diğer pozisyonlarda moda endüstrisinde yerlerini alıyor.

İstanbul’un moda başkenti olabilmesi için sizce neler yapılması gerekir?
Örneğin Lübnan oldukça küçük bir ülke olmasına rağmen orada yetişen bir çok tasarımcı var. Onlar bu konuda Türkiye kadar şanslı değiller. Hammadde ve fason üretimde Türkiye’nin olanaklarına sahip değiller bir kere. Ancak Türkiye’nin tasarımcıları da uluslararası standartlarda tasarım üretemiyorlar. Bu yüzden İstanbul’un moda başkenti olabilmesi için öncelikle moda eğitimine önem verilmeli. Biz burada hem öğrencilere tasarım yapmayı öğretiyoruz hem de sektör profesyonelleri ve üniversitelerle iş birliği yapıyoruz.
Bir şehrin moda başkenti olabilmesi için Dünya çapında o ülkenin adını duyuracak tasarımcılarının olması lazım. Bunun için moda eğitimine ağırlık verilmesi gerekiyor. Eğitimsiz bu hedef gerçekleştirilemez. Türk devleti ve İTKİB’in bu yönde yapmış olduğu çalışmaları beğeniyor ve destekliyorum. Dünya’nın hiç bir yerinde bir sektör bu kadar desteklenmiyor. Bu son derece önemli.

İstanbul’un moda başkenti olabilmesi için devlet moda endüstrisini hangi yönde desteklemeli?
Devlet bu endüstirye gözlemlediğim kadarıyla çok büyük destekler sağlamakta şu anda.
Endüstriye katkıda bulunmak için altyapıyı sağlamlaştırmak gerekiyor daha öncede belirttiğim gibi kuvvetli bir eğitim sağlamak gerekiyor.
Onun dışındada moda sektörü zaman konusunda çok büyük emek ve finansal yatırım gerektirdiği için yapılan desteklerin uzun dönemli ve sürekliliği oluyor olması çok mühim. Mesela tasarımcılara yapılan desteklerde daha uzun vadede desteklendirmeler yapılabilir. Bazı genç yeteneklere birkaç senelik business planlar çikartılıp onun üzerinden destekler sağlanabilir.

İstanbul’da düzenlenen moda haftaları ve alışveriş etkinlikleri için ne düşünüyorsunuz?
Istanbul Moda Haftasının çok güzel bir initative ve etkinlik olduğunu düşünüyorum.  Her sezon düzenli olarak gerçekleşiyor olmasıda etkinliği daha da özel kılıyor.
Zaman içinde daha uluslararası bir boyut alacağını düşünüyorum, yurtdışından bazı tasarımcılarında defilelerini burada görmek gibi…
Galata moda etkinliğinide türk insanını tasarımcıyla tanışması için çok büyük bir fırsat olduğunu ve tasarım ürünlerininde herkes tarafından alınıyor olabilmesini önemsiyorum. Bu sene aralıkta gerçekleşicek olan Galatamoda’ya Esmod Istanbul olarak katılıyor olacağız.

Türkler tasarım konusunda yetenekli mi?
Benim gözlemlediğim kadarı ile kreatif özellik var ancak insanlarda teknik bilgi eksikliği var. Hayal gücü geniş ama tekniği bilmiyorlar. Tekniği bilmeyince de hayal ettikleri tasarımları ortaya çıkaramıyorlar.

Osmanlı modasını yorumlayabilir misiniz?
Moda sektörü hikayelerden ve tarihten besleniyor. Tasarımcılar bunun için doğuya yöneliyor. Türkiye bu bakımdan oldukça zengin.Mesela ESMOD Paris’in 170 yıllık bir birikimi var. ESMOD, bir moda okulu olarak ülkeye adapte oluyor ve o ülkenin tarihinden besleniyor. Mesela Türk tasarımcısı Dice Kayek’in tasarımlarında da tarihin izlerini görebilirsiniz…

- Önemli olan özümüzden beslenip onu bugüne yorumlayıp modernleştiriyor olmak. -
Siz İstanbul’u nasıl algılıyorsunuz? İstanbul’un Dünya’ya nasıl anlatacaksınız?
Klasik olacak ama İstanbul’u Avrupa ile Asya’nın kesişim noktası olarak görüyorum. Kültürlerin birleşimi. Coğrafi konumun önemi ve bu konumun vurgulanması. İki kültürün buluşmasını anlatacağım.

Tasarımcılar Türkiye’nin hangi kültürel zenginliklerinden ilham alabilir? 
Türkler sürekli bir kimlik arayışı içerisinde. Avrupa Birliği’ne girelim mi yoksa girmeyelim mi? gibi arayışları var. Sürekli zıtlıklar ve fikirlerin çatışması var. Malzeme bol. Bütün bu gel-gitlerden ilham alınabilir.
İstanbul’dan örnek verecek olursak eğer; İstanbul mimari bakımdan oldukça gelişmiş bir şehir. Son yıllarda çok başarılı mimari projeler hayata geçiriliyor. Sabah uyanıp da camdan baktığımda bir tarafta bitişik mahalleler, bir tarafta yeni plaza ve konsept projeler görüyorum. Cihangir ve istiklal Caddesi’nde yürürken sürekli bir şeylerin olduğuna ve hareketliliğe tanık oluyorum. Bir moda tasarıcısı şehrin bütün bu hareketlerinden, karmaşasından beslenebilir diye düşünüyorum.

ESMOD öğrencileri 3 yıllık yoğun bir eğitim süreci yaşayacaklar. Biraz da bu eğitimin kapsamından bahsedebilir misiniz?
Vermiş olduğumuz eğitimin en önemli özelliği öğrencilere modelistlik ve stilistik derslerini birarada vermemiz. Bu dersler birlikte verilmeli. Derslerimizde kıyafetlerin hazırlamasından, üretim aşamasına kadar öğrenciler bütün süreçlerde yer alıyorlar. Daha sonra ise tanıtım ve pazarlama dersleri ile tasarımlarını nasıl tanıtıp, pazarlayacaklarını öğreniyorlar. Bütün bu eğitimlerden sonra mecburi stajları var. Okulda öğrendikleri bilgileri gerçek hayatta kullanmaya başlıyorlar.

Eğitim süresince öğrenciler moda sektöründe kariyer sahibi tasarımcılarla biraraya gelecekler mi? Bu bağlamda workshop, seminer vb. etkinlikler düzenleyecek misiniz?
ESMOD, gerek tasarımcı, gerekse sektör profesyonelleriyle (marka temsilcisi, yönetici vb.) sürekli iletişim ve işbirliği içerisinde yer alıyor. Belirli dönemlerde marka ve tasarımcıların işbirliği ile workshoplar organize ediliyor. Bu tarz organizasyonarla öğrenciler sektörü daha yakından tanıma fırsatı elde ediyorlar. Öğrenciler her eğitim yılının sonunda 12 kişiden oluşan br jurinin karşısına çıkıyorlar. Bu jüri öğrencilerin yıl boyunca yapmış olduğu çalışmaları değerlendiriyor. Bir üst sınıfa geçmek için bu jüriden geçer not almak şart.

Sınıfta kalma da var yani?
Özellikle ilk sene de sınıfta kalanlar oluyor.

Peki bahsettiğiniz jüride kimler yer alıyor?
Jüri henüz netleşmedi Ece Egenin jüri başkanı olacağını biliyoruz onun dışında sektörün öden gelen isimleri tasarımcılar moda dergileri ve diğer üleklerdeki ESMOD yöneticilerinden oluşması planlanıyor.

Türkiye’de verilen moda eğitimini değerlendirebilir misiniz?
Biz şu anda kendi okul programımızın henüz Türkiye’de muadili olduğunu düşünmüyoruz. Verilen ders programı içeriği ciddi anlamda ögrencileri sektörün farklı dallarına yetistiriyor. Moda endüstrisi halen büyümekte ve gelişmekte olan bir endüstri. Her geçen gün daha da profesyonelleşen bir endüstri. Çok ciddi anlamda 3 ila 5 yıllık programların yardımıyla kendinizi tasarımdan teknik bilgilereden pazarlama bilgilerine kadar yetiştirmeniz gerekiyor. Artık 3-5 aylık kısa programlara katılıp arkadan kendi markanızı kurmak veya büyük bir şirkette tasarım sorumlusu olarak çaılşmak söz konusu olmuyor. 3 yıldan aşağı programların yeterince ciddi olduğunu düşünmüyorum. Öğrencinin çok detaylı ve dikkatli bir araştırma yapması gerekiyor moda okulları üzerine ve uzun vadeli kendini bu konuya adayarak yoğun bir çalışma sürecinin içerisine gireceğinin bilincinde bu eğitime başlaması gerekiyor. Öğrenci yavaş yavaş 3. , 4. Senesinde kuvvetli yönlerini görmeye ve anlamaya başlıyor. Ondan sonrada tasarımcımı olmak istiyor, pazarlamacımı, satın almacımı, üretimdemi olmak istediğine karar veriyor olabilir.

Türkiye’de verilen moda eğitiminde gördüğünüz eksiklikler nelerdir?
Okulların çoğunluğu tasarım konusunda dersler vermekte diğer konulara fazla girmiyorlar oysaki tasarım yapabilmek için kalıp çıkartmayı da bilmek gerekiyor hitap etmeyi planladığınız pazarlarıda tanımak gerekiyor.
ESMOD İstanbulda birçok öğrencimiz almış oldukları kısa dönemli kurslardan hayal kırıklıkları yaşayarak geldiklerini belirtiyorlar. Bizim en büyük avantajımız yıllardır süre gelen eğitim dönemlerimizde kendimizi devamlı yenileyip gelişmekte olan teknolojilerle program içerihgimizide güncelliyor olmamız.

Sizin eğitmen kadronuz kimlerden oluşuyor?
Christian Costemallein;
 sektörde 24 senelik bir deneyimi var, tasarımcı olarak, kalıpçı olarak ve tabii ki eğitmen olarak. Christian 15 sene önce Brezilyadaki ESMOD San Paola branşını açıyor şu ana kadar 500’ü aşkın mezun vermiş bir okul.
Olivier Grillot; diğer eğitmenlerimizden beri kendisinin de 30 senelik bir deneyimi var. Lanvin, Ninna Ricci gibi gruplarda tasarımcı olarak çaılştıktan sonra, Esmod Seul’de 4 yıl öğretmenlik yapmış, Japonya Esmod’da 6 sene bulunmuş.

Öğrencilerin yıl boyunca yaptığı çalışmalar nasıl sergilenecek?
Bu sene birinci sınıflar mini bir defile yapacaklar sene boyunca ögrendiklerini sunmak amaçlı. İlk sene etek, gömlek ve elbise gruplarından oluşan bir defile olacak.

ESMOD sadece İstanbul’da mı faaliyet gösterecek? Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin farklı bölgelerinde de ESMOD okuları açılacak mı?
Biz sadece kültürel anlamda beslenme değil, iş gücü olarak da Anadolu’daki zanaatkarlarla birlikte üretim yapmak istiyoruz. Özellikle doğudaki el işçiliği çok kaliteli. Bu el işçiliğini günümüz modası ile birlikte modernize ederek, kültürel değerleri yeniden anımsatmak istiyoruz.

Son olarak bez bebek dikerek katkıda bulunduğunuz sosyal sorumluluk çalışması hakkında bilgi alabilir miyiz?
5 yıldır ESMOD olarak UNICEF için bez bebekler dikiyor ve açık artırma ile bu bebekleri satıyoruz.
FOTO GALERİ: ESMOD İSTANBUL ÖĞRENCİLERİNİN UNICEF İÇİN TASARLADIĞI BEZ BEBEKLER
Yazı ve fotoğraflar: Nurhan Demirel

0 yorum: