Saturday, January 24, 2009

Zürafa Sokak Cumhuriyeti

Aslında gündem yazmaktan pek de hoşlanan biri değilim ama yeri geliyor ki yazmadan da duramıyorum…
Birkaç gündür İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’ye sorulan, ‘İsrail için biriyle yatar mısın?’ sorusu ve “Bilemiyorum” yanıtının Türkiye’de yarattığı tartışmayı izliyorum. Magazin basınının ikoncanlarına aynı soru soruluyor. Tuğba Özay ‘Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım’ diyerek vatan için kendisini feda etmekten çekinmiyor keza yazar Ayşe Özyılmazel de Tuğba Özay’la hemfikir…
Yani anlayacağınız tam bir vajina kardeşliği söz konusu…
Düşünüyorum da işimiz yatak performansına kalmışsa çok zor…
Ya adam bu dişicanlarla tek gecelik fast food bir ilişki yaşamayı planlıyorsa?..
O zaman ne olacak?!
Hadi onu geçtim bu hatunlar kaç dil biliyor ki düşmanı baştan çıkarıp, ağzından laf alacak?!
Aslında şaşırmıyorum. ‘Başrol yönetmenin yatak odasından geçer’ zihniyetine sahip kadınlardan daha fazla ne beklenebilir ki?!
Ülkemizin ihtiyacı olan iyi eğitimli ve modern kadınlardır.
Ülkeler arasında ki ilişkiler de zaten uluslararası ilişkilerle yürür. Keza öyle olmasaydı İstanbul’a gelen ülke temsilcileri ilk olarak Zürafa Sokak’a götürülür, konukların karnı acıktığında da Gelsene Büfe’den çift kaşarlı tost sipariş edilirdi.
Vatanın kendi çıkarları için düşman koynuna sokacağı kadınlara ihtiyacı yoktur. Keza bu ülke Zürafa Sokak Cumhuriyeti değil, Türkiye Cumhuriyetidir.

Türk tarihinin unutulmaz kahramanlarından Nene Hatun şöyle diyor:
“Ağabeyim Hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmişti. Bir yandan ona bakarken, bir yandan da 3 aylık çocuğumu emziriyordum. Kardeşim o gece kollarımın arasında öldü. Sabaha karşı minarelerden ‘Moskof Aziziye’ye girdi’ diye haykırışlar başlayınca, kardeşimin alnını öpüp, ‘Seni öldüreni öldüreceğim’ diye and içtim. Yavrumu Allah’a emanet ettikten sonra, ağabeyimin tüfeğini ve satırımı alıp dışarı fırladım. Sel gibi Aziziye’ye akıyorduk. Tabyanın mazgallarından düşman ölüm yağdırıyordu. Düşmanda iyi silah vardı, bizde de iman. İleri atıldım. Dadaşlar arasına karıştım. Satırım durmadan kalkıp iniyordu.”

Ezcümle vatan için biriyle yatağa girmenize gerek yoktur. Sorunun asıl muhatabı İsrail Dış İlişkiler Bakanı Tzipi Livni’nin de dediği gibi: “Akıllı bir kadın duygularının işin içine karışabileceği zeminde iş halletmeye kalkmaz.”

Nurhan Demirel
Posted on 3:34 AM | Categories: